DOĞRU STATÜ EĞİTİM KURUMLARI
SINAV KAYGISIYLA BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ
21 Nisan 2019
Ülkemizde her yer milyonlarca öğrenci akademik bilgi ve mesleki geleceklerini belirlemek amacıyla merkezi sınavlara hazırlanmaktalar. Bu tür sınavlar bir yarışa dönüşmüş durumda. Belirli bir kitlenin başarılı olacağı, birincilerin belirleneceği yarışlar bireylerde kaygı bozukluğuna sebebiyet verebilmekte. Bu tür sınamalarda kişi kendilerini duygusal anlamda rahatsız hissedebilir. Bu gibi durumlarda duygularını kontrol edemeyen kişiler gerçek performansını gösteremeyebilirler.
Sınavların yaklaşmasıyla birlikte gerginlik, huzursuzluk yorgunluk, rahat uyuyamama, sinirlilik davranışları artış gösterir. Daha önceden deneyimlemediği durum karşısında artan kaygıyı yönetmek zorlaşmadan önlem alınmasında yarar vardır. Çünkü sınavlar sadece akademik bilgiden ibaret değildir. Bilgi, merkezi sınavlarda büyük bir güç olsa da tek başına başarı üzerinde ölçüt değildir.
Birkaç ay kala -sınavdan önce- kişinin yeterince gevşeyememesi düzenli çalışmasına engel olmakta. Bilgi alma sürecini düzenli bir şekilde sürdüremeyen öğrenciler yarışın gerisinde kalmaktadırlar. Bu yüzden yapılması gereken temel faktörleri gözlemlemek bu konu hakkında tedbirler almak gerekir.
Bilgi alma sürecinde kaygının gözlemlenmesi durumunda mutlaka bir uzmandan yardım almak gerekir.
Kişinin kaygı düzeyi ile başarısı arasındaki parabol grafiğini ya da çalışma davranışı arasındaki grafiğinde zikzakların olması bize ipucu verecektir. Gerçek başarının ortaya çıkması için mutlaka belirli düzeyde kaygının olması gerekir fakat kaygı düzeyi eşiği yüksek olduğunda kaygı ile başarı arasında ters korelasyon gerçekleşir. Bu tür bir ilişkide yapılması gerekenler kaygının nereden kaynaklandığını belirlemektir.
Yüksek beklentiler, düzensiz beslenme, düzensiz uyku, disiplinsiz çalışma, belli bir yol haritasının olmaması, ailenin yanlış tutumları bireyin kaygılanmasına sebep olabilmektedir. Kaygının diğer bir nedeni de ailenin kullandığı dil ve yöntemler olabilir. Her gün sınavdan bahsetmek çocuğun iç dünyasının zedelenmesine dolayısıyla ruh sağlığı bozulabilir. Denge durumundan dengesiz duruma dönüşen organizmayı toparlamakta geç kalmamak gerekir.
Ne Yapmalıyız?
Bir öğrencinin gerçek performansı zihninde oluşturduğu amaç hedefe bağlı olarak gerçekleşir. Bu tür süreçlerde pes etme duygusu gelişen öğrencilerin okul rehberlik birimlerine yönlendirilmesinde fayda vardır. Rehberlik servisi öğrencinin hedefinin canlı tutulmasını sağlar. Rehberlik servisinin motivasyon çalışması ve hedefini hatırlatmasıyla pasif duyguya dönüşen hedef tekrar aktif hale gelir ve istenilen davranış tekrarlanır.
Rehberlik servisinin dışında öğretmenlerin rol model olması çok önemlidir. Öğretmenin yapacağı çalışmalar son dönemeçte çok etkili olabiliyor. Baharın gelmesiyle birlikte öğretmende bir gevşeme olursa, az kaldı dersler bitti işlemesem de olur düşüncesi öğrencide de rahatlamaya gevşemeye, yapması gerekeni erteleme duygusu yaşamasına neden olmaktadır. Bir süre sonra da davranış sönünce doğal olarak öğrencide ve ailede “bu iş olmaz” kaygısı ortaya çıkabilmektedir.
Aile desteği bu süreçte önemli rol oynamakta. Ailenin çocuklarının eksiklerini belirleme noktasında kendisine yardımcı olması motivasyonu arttırmakta, kaygının çok fazla olmasını da engellemektedir. Aile akademik ve duygusal anlamda çocuğa yol haritası çizmeli. Bu süreçte eksikler belirlenip yol haritasıyla disiplinli davranan öğrenciler yarışı bırakmayıp çalışmalarını sürdürebilmektedir.
Öğrencinin çevresel faktörleri değerlendirilmeli. Akran grubu kullandığı teknolojik aletler, bağımlılıklar, ders dışı faaliyetler bu süreçte iyi belirlenmeli. Ortamı düzenlemek yol almasına olanak sağlar.
Necdet Er
Doğru Statü Eğitim Kurumları Rehberlik Servisi