DOĞRU STATÜ EĞİTİM KURUMLARI
ÇOK KAYGILIYIM, DERS ÇALIŞAMIYORUM, NE YAPMALIYIM ?

---

Türkiye’de yapılan sınavlara hazırlanan birçok öğrencinin ortak sıkıntısı varmak isteği hedef için yeterince çalışamaması ya da nasıl çalışacağının bilmemesidir. Kafasında oluşturduğu hedefe varmak için yetersiz çalıştığının ya da hiç çalışmadığını düşünen öğrenciler psikolojik bunalıma girebilmektedirler. Kafasında oluşturduğu ders çalışmalıyım fikrini hayata geçirmediği zaman kaygılanmakta ve sorun gittikçe büyümekte daha çok sıkıntıya düşmesine sebep olmaktadır. Bir yerden başlaması gerektiğini bilen ama nereden nasıl başlayacağını bilemeyen öğrenci bir süre sonra pes edebilmekte ve hedefinden tamamen uzaklaşabilmektedir.

Peki bu tür bir sıkıntısı olan öğrenciler ne yapmalı nasıl başlamalı?

Çalışmayan öğrencinin genel uyarılmışlık düzeyi düşükse bu öğrencinin hedefleri için fedakar davranması olanaksızdır. Her şeyden önce bir öğrencinin ders çalışmaya veya dersi dinleme ve anlamaya karşı bir kaygısının olması gerekir. Kaygı düzeyi çok düşük olan öğrencilerin pes etme duyguları çok daha fazla gelişkindir. Kaygı bireyin davranışını şekillendirir. Aç olmayan bireyin yemek yapmaya karşı istekte bulunmaması gibidir. Bir bireyin hedefinin olması beraberinde kaygıyı da yaratır. Birçok öğrencinin hedefi var kaygısı da var fakat bir türlü ders çalışmıyorsa bu hedefe karşı yeterince enerjisini kullanamamasından kaynaklanır. Kişiyi hedefine yönelten asıl faktör de budur. Önemli olan içsel enerjisini doğru yönde kullanmaktır. İçsel enerjisini ders çalışma yerine uykuya veren bir öğrencinin ders çalışma isteği ortadan kalkar.

Kaygı her zaman düşük olmayabilir. Çok yüksek kaygıya sahip olan bireylerde de istediği verim ortaya çıkmaz. Kaygının belli bir düzeyde tutulması gerekir.

Kaygının yüksek ya da düşük olması neye bağlıdır?

Başarılı kimliğin oluşabilmesi için mutlaka kaygının oluşmuş olması gerekir. Yüksek kaygılı insanların genel anlamda gerçek benlikleri düşüktür. Hedefi yüksek fakat kendilerine olan güvenleri azdır. Gelecek korkusu yüksek, olumsuz düşünceler hakimdir. Yapamazsam benim için hayatın sonu düşüncesi hakimdir. Düşük kaygıya sahip olanlar ise yapmasam da olur duygusunda olanlardır. Geleceğe dair büyük kaygıları yoktur. Düşük kaygı olumlu davranışı engeller yüksek kaygı ise yanlış davranışta bulunmamıza sebep olur. Çok yüksek kaygıda olup da hiçbir davranışta bulunmayan bireyler ise öğrenilmiş çaresizlik yaşayan kişilerdir. Bu tür kişiler ne yaparsam yapayım benden, çalışmalarımdan bir şey çıkmaz, bir şey elde edemem diyenlerdir. Bu 3 kaygı çeşidi bireyin davranışını yanlış yönde şekillendiren durumlardır. Bu tür duygu durumları kişinin potansiyelinin farkına varmasını engeller.

Ne yapmalıyız?

Başarılı kimliğe sahip olmak istiyorsak kaygılanacağımızı, yorulacağımızı, sancılı bir süreçle karşı karşıya olacağımızı bilememizde yarar var. Fakat çatışmalara girmeden ne istediğimizi bilmek, enerjimizi doğru yönde kullanmak bizi başarıya ulaştıracaktır. Kaygının sebebini bulmak enerjimizi doğru yönde kullanmamızı sağlayacaktır. Kaygıyla birlikte hedef ve amaç bizim potansiyelimizi aşmıyorsa bu hedef için istekli olmamız gerekir. Fakat ders çalışmak sıkıcı bir süreçtir. Bu süreci istekli hale getirmek için ders çalışma davranışını alışkanlık haline getirmek gerekir. Bir davranış alışkanlık kazanmamışsa, davranışın gelecekte olma olasılığı da oluşmaz. Alışkanlık kazanması için de öğrencinin düzenli disiplinli olması gerekir. Düzen, disiplin, öğrencinin uykusundan yemeğine, gün içinde yapmış olduğu etkinliklere, hangi saatte hangi konuyu çalışması gerektiğine dair zaman yönetimiyle ilgili olan durumlardır. Kaygıdan kurtulmak için ne istediğimizi bilmek, verimli olacak şekilde ders programı hazırlamak, günlük çatışmalardan uzak durmak, çalışılması gereken konuları zamanında çalışmak gerekir. Bunları yaptığımız halde yüksek kaygıya sahipsek fizyolojik anlamda sıkıntılarımız olabilir bunun için bedenimizi kontrol etmemizde fayda vardır. Düzensiz uyku, yanlış beslenme, sigara-alkol-kahve-çay gibi maddelerin fazla tüketilmesi, yanlış nefes alıp verme, eksik bedensel egzersizler de kaygımızı artıran faktörlerdir. Bunlara karşı önlem almak gerekir.

Necdet ER

Doğru Statü Eğitim Kurumları Rehberlik Servisi