DOĞRU STATÜ EĞİTİM KURUMLARI
ÖĞRENCİNİN VERİMLİ ÇALIŞMASINDA EBEVEYN FAKTÖRÜ
16 Kasım 2018
Sayın velimiz, hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır. Okul başarısı diğer tüm başarılarda olduğu gibi doğuştan getirdiğimiz bir yetenek değil, öğrenilerek kazanılan bir beceridir. Bilinçli bir çalışma ile bu beceri kazanılabilir.
Bir bireyin temel alışkanlıkları ve yeni davranışları kazanabilmesi için yaklaşık 21 gün tekrar etmesi gerekir. Bu nedenle, öğrencilere verimli çalışma alışkanlığını kazandırmak amacıyla yapılacak uygulama 2-3 hafta kadar hiç değiştirilmeden aynen devam ettirilmelidir. Bu sayede, beyindeki nörolojik aktivite iyice belirginleşerek kalıcılık sağlanır.
Hedef Koymak ve Hedefe Doğru İlerlemek
Hedefin olması çalışmadaki motivasyonun birinci unsurudur. Öğrenciler kendilerinin belirlemiş oldukları ve ailelerinin desteklerini aldıkları hedeflerine ulaşmak için daha azimli çalışmaktadırlar. Hedefin öğrencinin seviyesinin çok üstünde veya çok altında olmamasına dikkat edilmelidir. Kendi seviyesinin çok üzerinde hedefler onun çaresizlik yaşamasına neden olurken, kendi seviyesinin çok altında kalan hedefler ise çalışma isteğinin azalmasına ve çalışmaya gereksinim duymadığını düşünmesine neden olur.
Başarıyı etkileyen diğer unsurlar olarak kişisel özellikler, etkin dinleme becerisi, öğrenme stili, motivasyon, disiplinli olmak, anne-baba tutumları, çevresel koşullar, beklentiler sayılabilir. Öğrencinin motivasyonunu artırmak ve başarma isteği oluşturmak için gelişim dönemine uygun sorumluluklar almasına fırsat tanımak, başaracağına inanmak ve bunu ona hissettirmek, kararlar alabilme konusunda destek olmak gerekmektedir. Sorumluluk bilinci gelişmiş ve sınır kavramını öğrenmiş öğrencilerde, ders yapma alışkanlığı doğal olarak gelişir. Ait olma duygusu gelişir ve kendisine değer verildiğini hisseder. Çalışmalarını tamamlamadığında çocuğunuzla ilişkinizi yıpratmadan öğretmeniyle iletişime geçin, işbirliği yapın. Gerektiğinde çocuk, tamamlanmamış çalışmasıyla okula giderek, sorumluluğu üzerine almalı ve mazeretini öğretmenine açıklayarak kendisi yüzleşmelidir.
Ebeveynler Olarak Sizlere Çok İş Düşüyor
Ebeveynlerin başarısızlık konusunda çok kaygılı bir tutum sergilemesi, öğrencinin gerçek performansını ortaya koymasında engelleyici unsur olarak karşımıza çıkar. Aşırı koruyucu tutum içinde olan ebeveynler, aslında iyi niyetli olsalar da bu davranışlarla öğrencinin problem çözme becerilerinin gelişmesine engel olmaktadır.
Gelişimi için gerekli olan arkadaşlarıyla oyun oynama, sportif faaliyetlere katılma, resim yapma, müzik dinleme, sosyal alanda vakit geçirme gibi etkinliklerin anne baba tarafından gereksiz görülmesi, hatta öğrenciye bunları gerçekleştirmesi için izin verilmemesi ve bu tutumların yol açtığı yüksek kaygının sadece kendisi bile başarısızlığın oluşmasında önemli bir etkendir.
Her Çocuğun İlgi Alanları ve Yeteneklerinin Farklı Olduğunu Unutmayın
Her çocuğun ilgi alanları ve yetenekleri farklıdır. Çocukların sahip oldukları özellikleri gözlemleyip değerlendirerek, beklentilerin belirlenmesi çocukların başarı gösterebilmesi için gerekli unsurlardan birisidir. Sonuç kadar, sonuca giden yoldaki çaba da önemlidir. Bu çaba, öğrencinin ders için göstermiş olduğu emektir. Bu nedenle başarılarını övmekten kaçınmayın.
Ergenlik adı verilen ve bir geçiş dönemi olan süreçte gençler biyolojik, sosyal ve duygusal gelişim aşamalarının içinden geçmektedirler. Bu değişimle birlikte ilgi alanları, bazı özellikleri de değişmektedir. Bu gelişim döneminde etkin olan unutkanlık, dalgınlık, dikkatini yoğunlaştıramama problemleri görülebilir. Bunlar döneme özgü bir sorunlardır. Bu durumda onu anlamaya çalışmak, onunla empati kurmaya çalışarak dinlemek etkin bir yol olacaktır.
GÖğrenme stiline uygun bir çalışma ortamını kendisinin düzenlemesi konusunda yardımcı ve teşvik edici olmak faydalı olacaktır. Ders çalışma ortamının sade olması, sessiz olması, aydınlatmanın ve oda sıcaklığının yeterli olması, masa üzerinde sadece çalışacağı derse ait materyallerin bulunması önemli ve gerekli olan unsurlardır. Ders çalışılırken genellikle aynı ortam tercih edilmelidir. Aynı ortamda ders çalışmak çalışmaya daha kısa sürede adapte olmayı sağlar. Öğrencilerin okula gitmeyi ceza gibi algılamalarına sebep olacak ifadelerden kaçının. Okulla, öğretmenleriyle korkutmayın.
Unutmayın ki; öğrencinin sağlıklı eğitimi ancak eğitim kurumu ile ailenin etkin işbirliği ile gerçekleşir.
Kardelen Karakaş Pınar
Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen
KAYNAKÇA
Aydın Cıvıldağ / Gelişim süreci ışığında ergenlik psikolojisi- Nobel Akademik Yayıncılık
Kamil Abdussamed / Ders çalışmaktan nefret ediyorum – İnkılâp Yayınları
John W. Santrock / Yaşam boyu gelişim- Gelişim psikolojisi – Nobel Akademik Yayıncılık