DOĞRU STATÜ EĞİTİM KURUMLARI
ATATÜRK'Ü ANMAK
10 Kasım 2022
Atatürk’ü anmak isterken öncelikle onun bu vatan ve cumhuriyet için neler yaptığını sizlerle hatırlamak isterim. O daha çocuk yaşlarda asker olmak ülkesine katkıda bulunmak istiyordu. Çocukken kim bilir geceleri kaç hayal ile uyudu subay olmak için. Gitmiş olduğu okullarda kendini geliştirdi. Askerliğe başladığı andan itibaren dehası ve fedakarlığı ortaya çıkmıştı. Zihni diğerlerinden farklı çalışıyordu. Şam’da ilk yolculuğu başlamıştı, bir süre sonra başka yerlerde daha yararlı olacağını biliyordu. Trablusgarp’ta ilk başarısını kazandı. Başarısının bedeli de gözüne şarapnel parçası gelmesi oldu. O buna yılmadı daha da devam etti. Balkan Savaşlarında da ordusunun başında bulundu. Dünya Savaşı’nda Mustafa Kemal yine sahnedeydi. I. Dünya Savaşı’nda kurtarılması mümkün olmayan Çanakkale’yi Kurtardı. Samsun’a çıkışı kurtuluş Savaşı’nın ateşini fitilledi. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında başrol oldu. Sonra da fedakârlığı bitmedi. Ülkede uygulanması zor olan halkın hiç daha önce isminin dahi bilmediği Cumhuriyet’i ilan etti. Ülkeyi maddi bağımlılıktan kurtardı. Ülkenin menfaatlerinden başka bir şey düşünmeyen değerli bir şahsiyetten bahsediyorum sizlere. Peki sağlığı? İnsanın bünyesinde bulunabilecek tüm hastalıklar onda bulunuyor. Böbrek hastalıkları , kalp rahatsızlığı, göz rahatsızlığı ve mide hastalığı. Bütün bunlara rağmen Ülkenin sanayisini geliştirdi. Kalkınma planını hazırladı. Şu an da bile kimsenin başaramadığı fabrika, Sanayi tesisi, üretim merkezleri açtırdı. Hatay’ın anavatana katılması için hastalığı ağırlaşmasına doktorların ikazlarına rağmen yurtiçi ve yurtdışına gezilerde bulundu.
Mustafa Kemal’in anılması vesilesi ile kurtuluş Savaşı’mızın süvari ordu komutanı Fahrettin Paşa’nın Afyon Kocatepe’de yapmış olduğu konuşmayı paylaşmak isterim.
26 Ağustos saat 5.00’te başta Mustafa kemal ve diğer paşalarla birlikteydik. Taarruz gereği top atışları ve tahrip hareketine başlamıştık. Yunan mevzilerindeki makineli tüfek yuvaları Yunan topları, tel örgüleri hedef alındı. Komutan olarak bizlerde Mustafa Kemal’in emrini bekliyorduk. Sonuçta düşmanın hedeflerin vurulduğunu, düşmanın mevzilerini terk ederek geri çekilmekte olduğunu gördük. Mustafa Kemal’e yöneldik . O’nun taarruz emrini bekliyorduk. O gözlerini Yunan mevzilerinden ayırmıyor ve geri çekilen yunan mevzilerini izliyordu. Fevzi Çakmak sessizliği bozdu.
‘Haydi kemal , düşman kaçıyor, taarruz emrini ver.’ Dedi. Mustafa Kemal: Dur Abi! ‘ diye cevap verdi. Bir süre sonra Fevzi Çakmak : ‘Kemal , tarihi bir fırsatı kaçırıyorsun, düşman yeni mevzilerine yerleşecek, emrini ver artık!’ .Diye ısrarda bulundu. Mustafa kemal : yine ‘Dur Abi’ diye cevap verdi. Bir süre daha geçti. Fevzi Çakmak : Bu kez ‘Allah aşkına Kemal ver şu emri ,komutanlar seni bekliyor, yeter artık! Diye sesini yükseltti. Mustafa Kemal :yine ‘Dur abi’ dediği sırada beklenmedik bir olay meydana geldi. Yunan ordusunun terk ettiği mevzilerde cehennemi patlamalar başladı. Mustafa Kemal’in taarruz ve takibi geciktirme sebebi anlaşıldı. Yunan ordusu geri çekilirken cephe boyunca mevzilere saatli bombaları yerleştirmiş , askerlerimize tuzak hazırlamışlardı. Mustafa Kemal’in öngörüsü , büyük bir felaketi önlemişti. Taarruzda ısrar eden Fevzi Çakmak , Mustafa Kemal’e sarıldı. ’Seni bize Allah mı gönderdi be Kemal!’ dedi. Müteakiben süngü hücumu ve ileri top atışları emrini aldık. Alt kademelere ilettik. Sonucu biliyorsunuz. İşte Mustafa Kemal budur. Saygı, özlem ve minnetle , teşekkürler.